11 Ekim 2017 Çarşamba

309

Bana her zaman öyle gelmiştir ki, beyazlar birey olarak yargılanırken, siyah biri aptalca ya da yanlış bir şey yaptığında bu hepimize karşı kullanılıyor. - Annie Elizabeth "Bessy" Delany

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

308

Hiç kimse derisinin rengi, kültürel yapısı ya da inançları yüzünden başkasından nefret ederek doğmaz. İnsanların nefreti öğrenmeleri gerekir. Nefret etmeyi öğrenebiliyorlarsa, sevgiyi de öğrenebilirler, çünkü sevgi insan kalbine diğer hislerden çok daha doğal gelir. - Nelson Mandela

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

307

Irkçılık insanlığın karşısındaki en ölümcül tehlikedir; minimum nedenle maksimum nefret. - Abraham Joshua Hescel

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

306

Biz işsiz kaldığımızda bize tembel diyorlar; beyazlar işsiz kaldığında bunun adı ekonomik kriz oluyor. - Jesse Jackson

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

305

Kendinizden nefret etmeden başkalarından nefret edemezsiniz. - Oprah Winfrey

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

304

Bir insandan nefret ediyorsan, onda kendinde olan bir şeyi görüyorsun demektir. kendimizde olmayan bir şey bizi rahatsız etmez. - Hermann Hesse

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

303

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), nefret suçunu şöyle tanımlamaktadır: Mağdurun, mülkün ya da işlenen bir suçun hedefinin, ırk, ulusal ya da etnik köken, dil, renk, din cinsiyet, yaş, zihinsel ya da fiziksel engellilik, cinsel yönelim veya diğer benzer faktörlere dayalı olarak benzer özellikler taşıyan bir grupla gerçek ya da öyle algılanan bağı, bağlılığı, aidiyeti, desteği ya da üyeliği nedeniyle seçildiği, kişilere veya mala karşı suçları da kapsayacak şekilde işlenen her türlü suçtur.

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

302

Düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız. - Martin Lutehr King Jr

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

301

İnsanları birbirlerinden nefret ettirmenin yegane yolu, onları birbirlerinden uzak tutmak ve birbirinden ayırmaktır. - Margaret Walker

*Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

300

Çok fazla din olabilir ve var da, dindarlık ise tek bir şeydir; farklı dinlerdeki insanlar arasında ortak bir şey. - Luka Makdonald

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

299

İstediğiniz gibi mükemmel anayasalar hazırlayın, seçimler konusunda istediğiniz kadar haklar tanıyın, en liberal kanunları yazın, sosyalizmin veya komünizmin mucizevi gücüne inanın, ama eğer binlerce çocuğumuz hayata küçük, önemsiz insanlar olarak adım atarlarsa, parlamentolar ve bütün hukuk düzeni mevcut olduğu halde, umumi ve sosyal hayat yine sönük ve paslı olacaktır. Bu nesilden gelen memurlar özensiz, bakanlar ise siyaset cambazı olurlar. Milletvekilleri çıkar peşinde koşarlar. Okullar yeni nesillerin kalbini ve beynini yıkayan kurumlar olarak kalır. Basın; güzelliğine paha biçilen sokak kadınlarına benzer.

Snelman

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

298

Hayattaki düzensizliğin sebebi herkesin iyi bir düzene sahip olmak istemesidir, ama kimse hayatı düzenlemek istemiyor.

Lev Tolstoy

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

297

Papazlar kilise memurları değildir. Sizin göreviniz sadece dini fitnelerin doğru uygulanmasını sağlamak değildir. Halka ölü sözlerle, sizin sıkıcı, berbat papaz dilinizle konuşmayın. Halk gönülden ağır yaralıdır. İnsanın insanlarla, dünyayla, tarladaki her otla bağlılık duygusu olmalı. Eğer böyle bir bağ yoksa ne devlet, ne toplum, ne aile ve hatta insan bile var olamaz. Gönüllerde Tanrı olmadan halk kurtulamaz. Halkımızı kurtarın. Onlara Tanrı'yı verin. Eskimiş inanç formüllerini değil canlı Tanrı duygularını verin.

Snelman

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

296

Aydın olmak modaya uygun kıyafetler giymek veya kolalı yakalık ve modern şapka takmak değildir. Halk size, iyi bir ücret almanız ve akşamları sözde okuma salonlarına kağıt ve domino oynamanız için okutup para vermedi. Siz halkın aklını, halkın irade ve enerjisini, halkın vicdanını uyandırmak zorundasınız. Halkın fikrini uyandırmalısınız... Sizin göreviniz onları eğitmektir. Unutmayınız ki halkın cehaleti, kabalığı, sarhoşluğu, hastalıkları, fakirliği sizin ayıbınızdır.

Snelman

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

295

Bize taşlar ve bataklıklar düştü biz de gocunmadan onları verimli topraklar haline getirdik. - Finler

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

294

Korkunun çocukları olduğunuz için dini de devamlı korku, titreme, şikayet ve dilenme olarak algılıyorsunuz. Eğer siz ruhen de gerçekten Yaradan'ın çocukları olsaydınız, yere kapanmak yerine yukarılara uzanarak, büyüyerek, kendiniz birer hayat yaratırdınız.

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

293

Denizde yüzen kocaman bir gemi hayal edin. Bu gemi hareket ederken, önünde şiddetli bir akıntı oluşturuyor. Bu akıntının peşinden gemiyi sürüklediğini söyleyen çıkar mı aranızdan? Herkes biliyor ki bu akıntıyı gemi oluşturuyor. Buradaki hareket ettiren güç gemidir, akıntı ise yüzen geminin şiddetinin göstergesidir. Halk da aynen böyledir halkın içindeki hareket, gerekli güç doğunca ve birikince, kendini ileri atacak ve önünde akıntı oluşturacaktır. Kendi ortamından lider seçecek ve bu lider onun duygularını ve hedeflerini dile getirecektir.

Tolstoy

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

292

Ülkelerin güçlü ya da zayıf olması, milletlerin yükselmesi ya da gerilemesi sadece devleti yönetenlerin adil veya işe yaramaz olmasına bağlı değildir. Her yönetici, kim olursa olsun -ister iyi ister kötü, kahraman ya da cani- her zaman için halkın canından bir candır. Onlar halkın ruhunun kopyasıdır. Onlar, halkın yarattıklarıdır. Halk nasılsa onlar da öyledir.

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

291

İnsanlar şahsi sorumluluklarının farkına varmadığı sürece, ülkelerinin kalkınması da mümkün olmayacaktır.

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

290

Ülkedeki okumuş kesim (İsveç Sosyetesi) hiçbir şekilde eğitimsiz halkın (Fin Halkı) dini ve fiziksel gelişimiyle ilgilenmiyor. Etrafına bir bak, halkın fakirliği hangi yöneticinin umurunda veya üniversitedeki hocalardan hangi biri cahil halkın eğitilmesi için kafa yoruyor? Kendi çıkarları ile ülkenin çıkarları arasında tercih yapan vicdansızlardan bahsetmiyorum bile. Adaletin ve eğitimin dili İsveç dili olduğu sürece, halk asla bağımsız olmayacak.

Johan Wilhelm Snelman

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

289

Siz nasıl olursanız, Rusya da öyle olacak. Öncelikle dilimizi saymalı ve korumalıyız, o var olduğu sürece biz kendimizi halk olarak hissedebiliriz. Atalarımızın dili kaybolursa, halk da kaybolur ve mahvolur.

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

288

"Rusya'nın yaşantısı iyi değil, halk cehalet ve fakirlik içinde. Ülkenin bütün bilinçli güçleri halkın iyiliği için yorulmadan çalışmalıdır. Ve siz yine ülkenizin yaşam tarzına bakıyorsunuz ve çöküntüleri, açlıkları genel buhranı, dev halka yakışmayan uyuşuk işleri görüyorsunuz... ve yüksek sesle diyorsunuz ki 'Sabah oldu! Hadi iş başına! Öğrenmek gerek, öğretmek gerek! Daha fazla insanı çalıştırmak gerek!' iş çok ama çalışan eller az."

*Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

287

Köpekleri sevmediğimi bilirsin. Öz saygıları yok. Tekmelersin yine de severler seni. Sinir bozucu.

*Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini

286

Tepenize çığ düştüğü zaman bütün o karın altında yatarken neresi aşağı neresi yukarı anlayamaz oluyormuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor ama yanlış yönü seçip kendinizi daha da derine kendi mezarınıza götürüyormuşsunuz.

*Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini

285

Bir öykü giden bir trene benzer; ona nereden binersen bin, er ya da geç hedefine varırsın.

*Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini

284

Yemin ederim ki, yüzünü gördüğümden beri tüm dünya bir hayal, tüm dünya hileli. Bahçe şaşırmış, hangisi yaprak çiçek hangisi. Kuşlar kendilerinden geçmiş; bilememiş hangisi tuzak hangisi kuş yemi..
Mevlana Celaleddin Rumi

*Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini

283

Doğru ve yanlış kavramlarının ötesinde uzanan bir toprak var. Seni orada bekleyeceğim.
Mevlana Celaleddin Rumi 13.YY

*Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini

282

Dünyada yapılmaya değer tek şey sevişmektir.
L'ecole des Filles

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

281

Gayrimeşruluk davaları dini bir söylemle yürütülüyor olsa da mahkemelerin asıl derdi ekonomiydi. Bir davada 'hali hazırda bizler bir sürü yoksul piçin derdini çekiyoruz' denildiği kayıt altına alınmıştı..

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

280

Roma Hukuku'nda tecavüzün malı zarara uğratmaktan farkı yoktu..

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

279

Batıdaki hiçbir büyük din, müritlerinden üreme dürtülerine karşı böylesine sert bir mücadeleye girmesini istememişti. Cinsellikle ilgili kısıtlamalar her zaman mevcuttu ama amaç sekse son vermek değil, onu yönlendirmekti. Hristiyan seks politikası ile Pagan seks politikası arasındaki fark muazzamdı.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

278

Ahlaki reformlar her zaman kurbanlar yaratırken, halkın gündelik davranışlarını nadiren değiştirir.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

277

Cato Yunan senatosunda kadınlar için şöyle der: "Ehlileştirilmemiş bu canlıların 'kontrol edilemez' doğalarının ipleri gevşek tutulup, özgürlüklerine kendi başlarına sınır koymaları beklenirse...bu tam bir özgürlük olur. Daha doğrusu onların arzuladığı özgürlük.. Sizinle eşit oldukları andan itibaren sizin efendiniz olmaya başlarlar."

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

276

Antik Yunan'da var olan yasalar iki amaca hizmet ediyordu; erkek vatandaşların sosyal hayata şerefli katılımını korumak ve babaların mal varlıklarını oğullarına zorluk çekmeden bırakmalarını garantiye almak. Dahası, kadının sadakati erkeğin çocuklarının gerçekten ona ait olduğunu garantiye alıyordu. Sonuçta erkeğin onuru, bu saflığı koruyabilme gücüne bağlıydı.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

275

Erkekler, çeyizi kayınpederlerine iade ederek eşlerinden basitçe boşanabilirlerdi. Öte yandan kadınların bir erkek akrabanın onayını alması, sonra mahkemeye gitmesi -hayatta bunu yapabilecekleri tek fırsat- ve şansını denemesi gerekiyordu. Hayatlarının onca zamanını dört duvar arasında geçirmeye ve az konuşup az düşünmeye zorlandıktan sonra böyle bir seyir izlemek, karanlık bir mağaradan gözü kör eden güneş ışığına çıkmaya benzer.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

274

Yunan kültüründe kadınların asıl işlevi fizikseldi. Bu nedenle onları eğitmek ve sosyal hayata karışmalarına izin vermek anlamsızdı.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

273

Bekaret takıntısı ilk çağlardan bu yana erkeklerin sıkı bir bedene duydukları arzunun yanı sıra satın aldıkları 'malın' yepyeni olduğundan emin olma istekleriyle sınırlı görünmektedir.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

272

İlkel toplumlarda erkeklerin kadın korkusu düpedüz düşmanlığa dönüşmüştü ve adet gören kadına hem tehlikeli hem de pis gözüyle bakılmaya başlanmıştır. Asurlularda 'adet' sözcüğü 'yaklaşılmaz' sözcüğü ile eş anlamlıydı.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

271

Kayıtlı tarihin en eski zamanlarından bu yana yasa koyucular, insanların cinsel hazları nasıl yaşayacaklarına dair sınırlamalar getirmeye çalışmışlardır. Fakat yasaları yazıp uygulayanlar hazmedebilecekleri her türlü müstehcenliğe her zaman erişebilmişlerdir.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

270

Ne kadar yüksek bir mevkide olursa olsun, yaygın tavırlara uygun düşmeyen bir cinsel temasa girmiş biri, hukuk sistemi tarafından şeytanlaştırılıp alenen aşağılanma riskini de üstlenmiş olur. 

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

269

Yahudilik önce Hristiyanlığı ardından İslam'ı doğurmasaydı, İbrani hukuku Batı tarihinde marjinal bir gelişme olarak kalacaktı. Eski Yahudilerin ahlaki kısıtlamaları Batı'nın cinsel tutumları üzerinde diğer bütün fikirlerin toplamından daha fazla etkili olmuştur.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

268

Batılı seks hukukunda Yahudi - Hristiyan olmayan kültürler dikkate alınmaz. Fazla namuslu görünmek bir yana, "yeterince" namuslu olarak kabul edilmezler.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

267

Rönesans Avrupası'nda cinsel davranışın vebali herkesin üzerindeydi çünkü bir kişinin yanlış cinsel adımlar atması, kayda değer ölçüde feciyse savaşa, kıtlığa ve cehennem azabına yol açabilirdi.

*Seks ve Ceza - Eric Berkowitz

266

Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.
Cemal Süreyya

*Ajanda 2013 Ayvayı Yedik

265

Petrolü kontrol eden ülkeleri yönetir, gıdayı kontrol eden insanları.
Henry Kissinger

*Ajanda 2013 Ayvayı Yedik

264

Belediyelerin çocuk parkları ve oyun alanları yapmaktan kaçınması, bu tür olanaklar sunan fast food restoranlarının çocuklu aileler için toplanma mekanlarına dönüşmesiyle sonuçlandı.

Eric Schlosser

*Ajanda 2013 Ayvayı Yedik

263

Şehirli insan, gece saat 10'a kadar açık kalan hipermarketlerin insanı tembelliğe iten konforu karşısında, satılan yoğurdun "gerçekten" yoğurt, ekmeğin "gerçekten" ekmek olup olmadığını düşünmeyi bıraktı ve nihayetinde, gıda yerine gıdaymış gibi yapan, büyük üreticilerin karını arttırma odaklı ar-ge çalışmalarının karşılığı, pek çok "endüstriyel" ürünü tüketir oldu.

Defne Koryürek

*Ajanda 2013 Ayvayı Yedik

262

Gerçek gıda üreticisini ve üretim sürecini bildiğimiz gıdadır. Gerçek gıda; çürüyebilen, bozulabilen, eskiyebilen gıdadır. Gerçek gıda, yereldir.

*Ajanda 2013 Ayvayı Yedik

261

Güneş ışığı bir enerji biçimi ve rüzgarlar ile gelgitler de enerjinin ortaya çıkış şekilleri. Peki onları kullanıyor muyuz? Maalesef hayır! Evin kapısını, penceresini yakarak ısınan kiracılar gibi hala odun ve kömür yakıyoruz.
Thomas Edison

*Geyikli Park - Sunay Akın

260

Ahlaki değerlerden yoksun, çıkar peşinde, demagog bir basın, zaman içerisinde kendisi gibi bir halk yaratır.
Joseph Pulitzer

*Geyikli Park - Sunay Akın

259

Alman Kralı Büyük Friedrich, sarayının daha büyük olmasına engel olan değirmenin satın alınarak yıkılmasını emreder. Ne var ki, sahibinin değirmeni satmaya niyeti yoktur. Kral, değerimene değerinin üzerinde para teklif etse de sonuç değişmez. Bunun üzerine II.Friedrich değirmencinin yüzüne kendisinin kral olduğunu istese değirmeni para vermeden de elinden alabileceğini haykırır. Değirmenci bunu yapabileceğini söyledikten sonra insanlık tarihinin en unutulmaz cevaplarından birini verir;
"Ama unutmayın ki Berlin'de hakimler var!"

*Geyikli Park - Sunay Akın